Tarihler 1914 yılını gösterdiğinde dünyadaki başat güçler sonun başlangıcındaydı. Yıllar öncesinden iki taraf devletler birbirlerine sürekli göz kırparak İtilaf ve İttifak olarak adlandırdığımız gruplaşmalarda kimlerin yer aldığı neredeyse belliydi. İtalya sonradan taraf değiştirerek İtilaf güçlerine katılmış olmakla birlikte bu güçlerde İngiltere, Fransa ve Rusya ön plandayken İttifak devletlerinde de Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı, ve Bulgaristan bulunuyordu.
Batı Cephesinde ilk olarak Belçika Almanya’nın saldırısına uğrayarak açılmıştı. Tahminlerinden uzun bir süre sonra da olsa Belçika’yı ele geçiren Almanya, Fransa hattında takılı kalarak Marne Nehri civarlarında radyolarda her gün tekrar edilerek popülerleşen “Batı Cephesi’nde Yeni Bir Şey Yok” cümlesinin doğmasına yol açan ve siperlerin çok az hareket edebildiği çatışmalara şahit olmuştur.
Bunun gibi çeşitli cephelerde savaşırlarken Osmanlı da toplamda sekiz adet cepheye asker göndermiş olmakla birlikte bu cephelerde tek kazandığı zafer Çanakkale Cephesi olmuştur.
ÇANAKKALE CEPHESİ
1915 yılına gelindiğinde İngilizlerin Savaş Konseyi sekreteri Albay Hankey Winston Churchill’in de desteğini alarak donanma konusunda çok güçsüz olan Osmanlı’ya o vakitlerde Akdeniz’in dahilinde olan Ege Denizi’nden geçerek Çanakkale’ye girmek, oradan da başkent İstanbul’u işgal ederek Osmanlı’yı tamamen saf dışı bırakmanın ötesinde Rusya ile güvenli bir mühimmat ve erzak yolu açmak istediğini bildirerek Çanakkale Cephesi açılmış oldu.
İNGİLİZLERİN BİRLİK SAYILARI
Savaşın başından bu yana gerek propaganda gerek gücü açısından en önemli devletlerden olan İngiltere, savaşın tamamı için kolonilerinden Kanada’dan yarım milyon, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan yarım milyon, Hindistan’dan ise bir milyon asker ile destek almışlardı.
İngilizler bu birliklerinden 468.987’sini donanmasını da Çanakkale çıkarması için göndermişti. Fransızlar da onlara destek olarak Çanakkale yarımadasını bombardıman altına tutmaya başlamışlardı. İngilizlerin 2 uçak gemisi, 1 zırhlısı, 3 muharebe kruvazörü, 24 dreadnought öncesi zırhlısı, 20 kruvazörü, 25 muhrip gemileri, 8 monitorları, 5 askeri yatı, 8 denizaltısı ve diğer 7 adet gemisi mevcuttu. Fransızların ise toplamda 15 gemisinin Çanakkale çıkartması için geldiği bilinmektedir.
Şubat ayına gelindiğinde büyük saldırılarla Osmanlı’nın direncini kırmak isteselerde büyük zaiyatlar vermişlerdi. En güçlü saldırılarını ise 18 Mart’ta yapsalar da Cevat Çobanlı Paşa’nın üstün gayretleri neticesinde bir başarı sağlayamamışlardı.
TAARRUZLAR VE CEPHEDE MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN YERİ
Deniz harekatı 18 Mart ile birlikte son bulunca aslında cephenin kaderinin nereye doğru yol alacağına dair tahminler değişip kesinleşmeye başlamıştı. Osmanlı’nın lehine sonuçlar alınıyordu. Nisan ayında yarımadada beş farklı noktadan yapılan ikinci harekat ve ardından Arıburnu mevkiine yakın 6 Ağustos’ta üçüncü harekat da Osmanlı saflarını yıkamıyordu. 9 Ağustos’a gelindiğinde Mustafa Kemal Paşa Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bildiğimiz taarruzu gerçekleştirerek İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini, diğer gün başka bir taarruzla da Anzakları sahile kadar sürmüştür.
ÇANAKKALE CEPHESİNİN SONUÇLARI
Sonuç olarak İngilizler ve Fransızlar 1915 yılının Aralık ayında dayanamayarak yarımadayı tahliye etmişlerdir. Bu çıkartmanın sonucunda Fransızlar 47.000, İngilizler 120.000 civarında askerini ölüm, hastalık, kayıp ve esir alınması gibi nedenlerle kaybetmişlerdir. Donanmalarında da ünlü Irresistable, Ocean, Bouvet zırhlıları batmış, Inflexible, Agamemnon, Goulois, Souffren gemileri de ağır yaralar alarak kullanılamaz hale gelmişlerdir. Cephenin sonucunda Rusya ile güvenilir mühimmat ve erzak ulaşım ağı kurulamadığı gibi başkent İstanbul da kurtarılmış oldu.
Almanya ise 1000’e yakın bir zaiyat verirken Osmanlı 57.000’i şehit, 21.000’i hastalıktan ölüm, 10.000’i kayıp, 100.000’i yaralı, 64.000’i hasta olmak üzere toplam zayiatı 252.000 kişi olmuştur. Şehirlerimiz arasında 3737 şehit ile en çok şehidi Bursa vermesine karşılık hangi şehirlerden kaç şehit verdiğimize ve şehitlerimizin bazılarının isimlerine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Birçok hikayenin, kahramanın, acının, özlemin, gayretin barındığı Çanakkale Cephesi ile ilgili ne yazılırsa eksik kalır. Düşmanın cepheyi delip geçmemesi için canını veren, ailesini bırakıp gelen, gayretlerini esirgemeyen bütün askerlerimizi saygıyla anıyorum. 18 Mart Çanakkale Zaferimiz kutlu olsun!
ÜLGEN
Bir yanıt yazın