Geçtiğimiz haftalarda sosyal medyada dolaşırken gördüğüm bir haberde dünyanın en romantik 10 yeri sıralanmış ve bu listede birbirinden güzel 10 kentte çiftlerin romantik anlamda vakit geçirebileceği yerler paylaşılmıştı. Ülkemizin nadide sehirlerinden Bursa (Uludağ); İtalya, Belçika gibi ülkelerde bulunan şehirleri geride bırakarak ikinci sırada kendine yer bulabilmişti.
EN ROMANTİK ŞEHİRLER VE ONLARIN ÖZEL KONUMLARI NERELERİ
Listede ülkemizden 4 kent yer aldığı gibi işte Bursa’da bulunan ve Roma’yı, Venedik’i geride bırakan yer.
1) Nevşehir, Kapadokya
2) Bursa, Uludağ
3) Çanakkale, Bozcaada
4) Fransa, Paris
5) İtalya, Roma
6) İtalya, Venedik
7) Belçika, Brugge
8) Çek Cumhuriyeti, Prag
9) Yunanistan, Santorini
10) İstanbul
NEDEN ULUDAĞ?
Listenin uplifers adlı bir site tarafından paylaşıldığı görülmekte olup, ikinci sırada yer alan Uludağ’ın nasıl diğer mekanları geride bırakabildiğine dair birkaç bilgiyi sizlere sunacağım.
Türkiye’de Marmara bölgesinin en yüksek dağı olarak Uludağ karşımıza çıkmakta. Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte Atatürk zamanına kadar adı Keşiş dağıyken 1925 yılında Uludağ adını alarak kültürümüze de daha yakından bir hale bürünmüştür.
Şehrin trafiğinden, yazın sıcağından, kışın ise kar özlemi ve kayak hasretinden dolayı tercih edilebilen Uludağ 2543 metre rakıma sahip olup 2020 yıllarında bu yüksekliğiyle İstanbul’dan bile zirvesi görülebilmiştir.
Türkiye’nin en alçakta kalıcı karı bulunan Uludağ’da yer yer maden ve maden damar yataklarına rastlanmaktadır. Aralarında günümüzde en bilineni ise volfram yataklarıdır.
ULUDAĞ’IN BİTKİ ZENGİNLİĞİ
Uludağ, bitkisel zenginlik açısından da ender mekanlardan biri olmaktadır. 350 metrenin üzerinde defne, zeytin, fındık ağaçları yer alırken 350 metre ile 700 metre arasında dağ çileği, kayın, erguvan gibi bitkiler bizi karşılamaktadır. 700 metreden 1000 metreye kadar yine kayın ağacı görülmekle birlikte karaçam, geyikdikeni gibi rakıma ve iklime dayanıklı ağaçlar bulunur. 1000 metreden sonra Uludağ köknarı, bodur ardıç, kayın ormanları ve bu yörelerin bilindik bitkisi kekik Uludağ’da karşılaşabileceğiniz bitkilerin birkaçıdır. Özet vermek gerekirse, tarım orman bakanlığı verilerine göre Uludağ’da, 1320 bitki türü bulunmakta olup, bunlardan 33′ ü Uludağ, 138′ i Türkiye endemiği olmak üzere toplam 171 endemik türe ev sahipliği yapmaktadır.
ULUDAĞ’IN SU ZENGİNLİĞİ
Birçok su şişesinin ambalajındaki minik yazılara odaklandığımızda birçoğunun sularının Uludağ’dan alındığını okumaktayız. Peki Uludağ su açısından nasıl bir zenginliğe sahip?
Uludağ’da toplamda 28 tane su kaynağı bulunmakta. Bunların bir kısmı Bursa ovasına dökülerek değerli toprakların taşınarak Bursa Ovası’nın toprağının verimini arttırmakta iken bir kısmı da Dağlı köyleri olarak bildiğimiz Keles, Orhaneli taraflarına dökülerek doğanın canlılığını korumaktadır. Ayrıca yapılan araştırmalara göre Uludağ’da yirmirden fazla su çeşidinin olduğunu söylemektedir.
ULUDAĞ’IN FAUNASI
Zaman zaman Uludağ’da ayı görüldüğüne dair haberleri hepimiz okumuşuzdur. Kimi zaman fotokapanlarda denk gelirken kimi zaman da oteller bölgesinde dolaştığını duymaktayız. Geçtiğimiz yıllarda Kadıyayla’daki istasyona kadar indiklerine bile hep birlikte rastlamıştık. Hatta rivayete göre, Uludağ’ın eteklerindeki Kurtbasan adlı semtin adının kökeni Uludağ’da yaşayan kurtların şehrin adı geçen semtine inmesinden dolayı verildiği soylenir. Peki Uludağ’ın hayvanlar açısından zenginliği ne durumda?
Yukarıda bahsettiklerimin dışında tilki, sincap, tavşan, gelincik, yaban domuzu, akbaba, baykuş, dağ bülbülü gibi birbirinden farklı hayvanların yanında. Uludağ’ın bitkilerine pek fayda sağladığı belirtilen kırmızı orman karıncasına da rastlayabilirsiniz. Sakallı Akbaba (Grpaetus barbatus) Uludağ’da yaşayan endemik tür olmakta olup, 46 tür kelebeğin yaşamasının yanında Apollo kelebeği de Uludağ’a özgüdür. Türkiye’nin en büyük kelebeği olan Apollo kelebeği, Uludağ’ın zirvelerinde yaşayabilecek kadar da dayanıklıdır. Vücudu siyah kürkle kaplı olmasından dolayı soğuğa dayanıklılık sağlatırken aynı zamanda daha yükseklere uçabilmesine olanak tanımaktadır.
KEŞİŞLEME ADLI RÜZGARIN ADININ KÖKENİ
Yazının başlarında Uludağ’a Cumhuriyetimizden önce Keşiş Dağı adının verildiğini söylemiştim. Güneydoğudan kuzeybatıya doğru esen, ılık rüzgar çeşitlerinden olup diğer adı Samyeli olan bu rüzgarın adının kökeni Uludağ’dan, Keşiş Dağı adından kalma zamanlardan gelmiştir.
Son olarak, özellikle Bursa’da, Uludağ’ın eteklerinde yaşayanların her yıl şahit olduğu Lodos, Uludağ’a özgü bir rüzgar olmasa da onun etkisinden kaynaklı şehirde yer aldığını bildirerek cümlelerimi sonlandırıyorum. İyi günler.
ÜLGEN
Bir yanıt yazın