Türkiye

aytardergi@gmail.com

loading…

MİTOLOJİYE NEDEN BU KADAR İLGİ DUYUYORUZ?

Eminim ki herkesin yolu en azından bir kere de olsa mitoloji ile kesişmiştir. Hiç okumasalar bile herhangi bir mitin veya tanrısal figürün ismini duymuşlar, bir efsaneyi dinlemişlerdir. Bu cümleyle bütün mitolojileri genelliyor olsam da,  asıl ilgi odağının Yunan, Japon ve İskandinav mitolojisi olduğunu düşünmekteyim. Peki bu durum neden böyle? Neden mitoloji üzerine birçok araştırma yapılıyor? Neden mitoloji üzerine birçok kitap yazılıyor, şarkı besteleniyor, filmler/diziler çekiliyor, videolar yapılıyor, konuşuluyor? Mitolojiyi diğer alanlardan farklı yapan nedir?

Mitolojiyi kısaca tanımlamak gerekirse “Bir millete veya gruba ait toplanmış mitlerin tümüne verilen isme veya bu mitlerin araştırılmasına dayanan bilim” olarak diyebiliriz. İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne bakarsak zaten aslında sürekli bir efsaneleştirmeye dair bir ihtiyacın olduğunu görebiliriz. Belki de sıradanlık ve sıradan olma fikri insanları hep ürküten bir fikirdi ve bu fikir de onları içinde kendilerini bulabilecekleri efsaneler ve kahramanlar yaratmaya ve onları desteklemeye itti.

Mitler genellikle bir kültürün değerlerini, inançlarını ve tarihini yansıtır, insanların kültürel mirasları ve kimlikleriyle bağlantı kurmasına yardımcı olur. Farklı kültürlerde ve zaman dilimlerinde yankı bulan temel insan deneyimlerinde insanların kendilerini bulması kolaydır, özellikle bir de kendi kültürlerinden ise. Özellikle aşk, kayıp, kahramanlık ve ahlak temaları genellikle fazlaca ve dramatik bir atmosferle verildiği için o kahramanlar için empati beslemek insani bir dürtüdür aslında. Bu insani dürtü de insanların sıradanlık korkusunun körüklemesinin bir yansıması olabilir. Çünkü o kahramanların hayatları, aşkları, kayıpları, kahramanlıkları hiçbir zaman sıradan değildir. Hatta çoğu zaman doğumları bile olaylı olmuştur. Örneğin Apollo ve Artemis ikizlerinin doğumunu verebiliriz. Anneleri Leto, Hera’nın kıskançlığı nedeniyle uzun süre doğum yapacak bir yer bulamaz ve Delos adasında Artemis’i dünyaya getirir. Bazı anlatılara göre Artemis, doğar doğmaz annesine ikizi Apollo’nun doğumunda yardımcı olur. Daha bebekken bile kahramanca bir görev üstlenen bu tanrısal figürler, sıradanlığın ötesindeki hayatlarıyla insanlara hem hayranlık hem de bağlantı hissi sunar

Mitolojik hikayeler genellikle drama, macera ve fantezi açısından zengindir ve izleyici/okuyucuları büyüleyen ilgi çekici anlatılar sunarlar. Okuyucular/dinleyiciler kendilerini o evrende hayal etmekten ve kendileri de o mitlerin bir parçasıymış gibi konuşmaktan, hikayeler yazmaktan hoşlanırlar.

Mitler, varoluş, yaratılış ve evrenin doğası hakkındaki soruları ele alarak bir zamanlar gizemli olan fenomenler için açıklamalar sunar. Bu tür konulara ilgi besleyen ve kafası soru işaretleriyle dolu olan insanlar için adeta biçilmiş bir kaftandır ve bilgi havuzudur. Mitler aynı zamanda genellikle toplumsal ritüellerde ve geleneklerde rol oynar, insanlar arasında aidiyet duygusu ve paylaşılan deneyim geliştirir. Belki de bu yüzden aidiyet duygusunu eksik hisseden kişiler mitolojide ve mitlerde kendilerinden bir parça bularak kendilerini oraya ait hissedebilirler.

Birçok mit, bireylerin kendi hayatlarını ve kararlarını yönlendirmelerine yardımcı olan ahlaki dersler veya uyarıcı hikayeler aktarır. Örneğin, İkarus’un Güneş’e fazla yaklaştığı kanatlarının erimesi, insanlara kibirli davranmanın ve sınırlarını bilmeden hareket etmenin sonuçlarını anlatır. Benzer şekilde, Narkissos’un kendi yansımasına âşık oluşu ve bu takıntısının onun yok oluşuna sebep olması, aşırı ego ve bencilliğin tehlikelerini göstermektedir diyebiliriz.

Mitler genellikle insan ruhunun derinliklerine iner ve bilinçaltı arzularımızı ve korkularımızı yansıtan arketipleri ve sembolleri bize sunar. İnsanlar bunları araştırmaktan ve okumaktan keyif alırlar, kendilerini keşfederken aynı zamanda eğlenirler. Bu konuda birçok podcast, video essay, makaleler ve başka türde eserler bulmak çok kolaydır. Mitoloji, sayısız sanat, edebiyat ve müzik eserine ilham kaynağı olmuş ve insanların bu hikayeleri çeşitli yaratıcı biçimlerde deneyimlemelerine ve yeniden yorumlamalarına olanak sağlamıştır. En bilindik örneklerden Rick Riordan isimli yazarı verebiliriz çünkü eserlerinden en bilindikleri Percy Jackson Yunan mitolojisini, Magnus Chase İskandinav mitolojisini, Kane Günceleri ise Mısır mitolojisini yeniden ilgi çekici bir dille ele almıştır. Kitaplarına olan bu yoğun ilginin sebeplerinin yukarıda bahsettiğimiz sebeplerle paralel gittiği düşülebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha Fazla Yazı