Ağrı kesiciler, vücudumuzda oluşan ağrı hissini azaltan veya tamamen ortadan kaldıran ilaçlardır. Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız bu ilaçlar, baş ağrısından kas ağrısına, diş ağrısından yaralanmalara kadar birçok rahatsızlıkta etkili olmaktadırlar.
İnsanların ağrıyla baş etme çabalarından ortaya çıkan bu maddelerin tarihi ise oldukça eskiye dayanmaktadır.
Ağrı Kesicilerin Tarihi
İlk doğal ağrı kesiciler, bitkilerden elde edilen maddelerdi. Haşhaşın uyuşturucu etkileri, antik çağlardan itibaren bilinmekteydi. Antik Mısırlılar, Mezopotamyalılar, Yunanlılar ve Romalılar, haşhaş bitkisinin ağrı kesici özelliklerinden yararlanmışlardır. Haşhaş, içerdiği morfin ve kodein gibi alkaloidler sayesinde o zamanlarda doğal bir ağrı kesici olarak kullanılıyordu.
Tıbbın babası olarak anılan Hipokrat da söğüt, ardıç, nane, kekik gibi bitkilerin ağrıyı geçirdiğini ve ağrı kesici olarak kullanılmasını öneriyordu. Özellikle söğüt kabuğu, salisin adı verilen ve daha sonra modern ağrı kesicilerin temeli olacak bileşenleri içermektedir.
19. yy ise ağrı kesicilerin evriminde önemli bir dönüm noktasıydı. 1804 yılında Alman kimyager Friedrich Sertürner, afyon bitkisinden morfin adlı güçlü bir bileşeni elde etti. Morfin, çok güçlü bir ağrı kesici olarak tıp dünyasında devrim yarattı. Cerrahi müdahalelerde ve savaşlarda oldukça yaygın olarak kullanıldı. Ancak morfin bağımlılık yapma potansiyeline sahipti ve morfin bağımlılığı; sağlık problemleri, toplumsal etkiler ve denetimsiz kullanım yüzünden ciddi bir sorun haline gelmişti.
Daha sıkı düzenlemeler ve çalışmalar sonrasında 1897 yılında Alman ilaç firması Bayer’de çalışan Felix Hoffmann, Hipokrat’tan beri kullanılan söğüt ağacının içerisindeki yan etkileri daha güvenli hale getirdi ve aspirini elde etti. Aspirin, ağrı kesici ve iltihap giderici olarak çok etkili bir ilaç oldu ve kısa süre içinde dünya çapında kullanılmaya başlandı.
20. yüzyılda ise sadece ağrıyı dindirmekle kalmayan ve iltihapları da gideren ilaçlar bulunmaya başlanmıştı. 20. yy sonlarında morfin türevi öyle güçlü ilaçlar bulundu ki bu ilaçlar, büyük ameliyatlardan sonra veya çok ağrılı hastalıkların tedavisinde oldukça etkiliydi. Fakat morfindeki bağımlılık yapma etkisi hala devam ediyordu. Bu güçlü ağrı kesicilerin kontrolsüz bir şekilde kullanılmaya başlanması, opioid krizi olarak adlandırılan büyük bir soruna neden oldu. Binlerce insan, bu ilaçlara bağımlı hale geldi ve bazıları aşırı doz alarak hayatını kaybetti.
Bu sebeplerle günümüzde ağrı tedavisi daha dikkatli ve bütünsel bir yaklaşımla yapılmaktadır. Ağrıyı hafifletmek için yalnızca ilaçlar değil; fiziksel tedavi, psikolojik destek ve yaşam tarzı düzenlemeleri gibi çeşitli yöntemler de kullanılmaktadır.
UMAY
Bir yanıt yazın