“Oyalanmak” diye çokça duyduğumuz eylem ‘zihinsel akışa’ girme çabasıdır ve bizim için önemli bir gerekliliktir..Herkes farklı yöntemlerle bu akışa girmeye çabalar, farkında olmadan veya farklı isimler yükleyerek. Karanlık yolda bir seyahatle, müzik dinlerken yağmuru izleyerek, deniz kenarında çay içerek, şiir yazarak, küçük bir çakıyla ağaç yontarak veya sanatla uğraşarak.
Seyahat, müzik, manzara, şiir, ağaç ve sanat malzemesi, akışın anahtarı görevini görür..Oraya, hayat koşturması yüzünden uzun zaman giremeyen insanın huzursuzlanması, etrafına negatif enerji saçması da, o akıştan beslenememek olsa gerek. İnsanı bu zihinsel akıştan mahrum bırakacak bir çok şeyin olduğu bu çağda, bilinçaltımıza daha çok uzaklaşıyoruz. Bu uzaklık, kimlik bunalımının tetiklenmesine ve depresif bir hayata sürükleyen ciddi bir sorundur…
Yaşamak için gerekli enerjiyi ve motivasyonu, kaynağından alamayınca, bedeni ayakta ama ruhu mezarda bir süreç kaçınılmaz oluyor….
Emrah DURAN
Bir yanıt yazın