Türkiye

aytardergi@gmail.com

loading…

TURİZM SOSYOLOJİSİ

TURİZM SOSYOLOJİSİ - CEREN YİĞİT

HÜZÜN TURİZMİ

    Turizm insanların yerleşik mekânlarını değiştirerek kalıcı olmayıp, yeni yerler keşfetme, kafa dinleme ve tatil yapmak gibi geçici hareketliliğin yaşandığı bir olgudur. Bireyler tatili keyif amaçlı sürdürerek kendilerini yenileme olarak adlandırırlar. Turizm çok çeşitli bir olgudur. İç ve dış turizmde farklı turizm çeşitleri vardır. Bunlardan biri ise hüzün turizmidir. Hüzün turizmi, ölüm turizmi, kara turizm ve keder turizmi olarak adlandırılır ve ölüm, felaket, yokluk gibi bireye üst düzey vicdani acılar hissettiren duyguları barındırır (Aliağaoğlu ve Çiltepe,2020).

  Hüzün turizmi, içinde acı, keder, savaş, darbe, katliam, zorunlu göç ve ölümlerin olduğu bir turizm çeşididir. İçinde kültürel değer, milli duygular ve tarihsel olayları barındırır. Bireylerin, bu değere ilgi ve merakları hüzün turizminin canlanmasına neden olmuştur. Bu turizm türüne ilginin artması ile acının olduğu yerler popülerleşmiş ve korunmaya başlamıştır.

   Arkeolojik kazı alanlarında bu şekil yerlerin yer altından çıkması, çalışmayı durdurur ve korunmaya alınarak hüzün turizmi seçeneğine girer. Hüzün turizmi, ülkemizde ve yurt dışında oldukça çeşidi bol olan bir turizm türüdür. Alanları fazla olmasına rağmen bazı bölgeler popülerleşmemiştir ve turizm hareketliliği az olarak kalmıştır. Popülaritesi olmayan bölgeler açıdan örnek verecek olursak Kırşehir’in Mucur ilçesine bağlı Yeraltı şehridir. Bu bölgede M.S. 4-5 yüzyıllarında yapıldığı iddia edilen, volkanik oluşumlar nedeniyle olduğunu ve savaş anlarında kaçılacak bir alan olarak icra edildiği söylenmektedir. Ancak yeterince tanıtılmadığından dolayı bir hüzün turizmi alanı olamamış ve unutulan yerler arasında kalmıştır. Diğer bir taraftan en önemli destinasyonlar ise Çanakkale Şehitlik Anıtı, Sinop Cezaevi ve Anıtkabir’dir.

En ünlü hüzün turizmi destinasyonu olarak Anıtkabir örneğini verebiliriz. Anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kabrinin olduğu yerdir.

    Ankara ilinde bulunan Anıtkabir, dünyaca ünlü bir liderin kabrinin olduğu, kıyafetleri ve arabalarından oluşan müzesi bulunmaktadır. Anıtkabir’e olan ilgi dünya çapında büyük olduğundan dolayı en fazla turist çeken destinasyonlardan biridir. Böylelikle bu tür yerlere ilgi ve merak hem turizmin dinamikliğini ve çeşitliliğini korumaktadır hem de kültürel miraslara, acılara ve değerlere sahip çıkmanın bir yoludur.

TURİZM YAŞAM EĞRİSİ MODELİ

   Herhangi bir yerin keşfedilmesiyle ilgi büyür ve ziyaretçi sayısı çoğalır ise o yer/mekân turizmin bir destinasyonlarından sayılır. Bu destinasyon alanlarını turizm ile ilgilenenler tarafından incelenerek bir yaşam eğrisi modeli oluştururlar. Buna kaynak olarak 1980 yılında Butler, ziyaretçi sayısı ve destinasyonun genel hatlarına uygun
olarak altı aşamalı bir yaşam eğrisi modeli geliştirir. Butler’ın yaşam eğrisi modelinde; patlama, içerme, gelişme, pekişme, durgunluk ve düşüş/yeniden canlanma modeli vardır (Altıntaş, 2010).

    Butler’ın araştırmaları sonucunda vardığı kanı, yerli halkın turistlere yönelik ilk olarak büyük bir ilgiyle karşılaması ve onlardan sosyal, ekonomik açıdan kazanç sağlayacakları ancak zamanla turistlerin ve büyümenin onlara zarar vereceklerini düşünmesi olmuştur. Bu aşamalardan ilk olarak patlama evresi yaşanmaktadır. Keşfedilme olayına denmektedir. Turistler bölgeye gelerek, etkilenme yaşar. İkinci aşama içerme, söylentiler ile oluşan belli bir ziyaretçi gelmesidir. Gelen turistlerin ilgisi oluşur ve ziyaretçiler gelmeye başlar bu sırada ziyaretçilerin gelmesi halkı canlandırır ve temel ihtiyaçların sağlanması için restoran, pazar ve otel gibi yerler kurularak turist karşılanması sağlanır. Üçüncü aşama ise gelişmedir. Turist sayısında çoğalma meydana gelmektedir. Yerel halkın bölgeyi yönetme gücü azalır. Bu aşamada ziyaretçi çokluğu nedeni ile turistik yaşam faaliyetleri çoğaltılmaktadır. Örneğin bir tane otel var iken ikinci açmak, beş tane pazar standı var iken sekize çıkarmak gibi. Dördüncü aşama ile pekişme gerçekleşir. Bu aşamada ziyaretçi sayısı artık yerel halkın sayısını geçmektedir. Artık bir turizm destinasyonudur.  Büyümenin olduğu en büyük aşamadır. Gelişen pazar, restoran ve oteller yetmemekte, yeni mekanlar kurulmaktadır.

     Yerel halk bu büyümeyi sağlamlaştırmak ve kalıcı hale getirmek için bölgeye zarar veren unsurları ortadan kaldırmak ve sezonu uzatmak için çabalamaktadır. Beşinci aşamada bir durgunluk söz konusudur. Ziyaretçi sayısı son noktayı bulmuş ve artık daha fazla büyümemiştir. Yerel halkın turistlere olan ilgi ve iyi tavırları son bulmuştur. Bu nedenle hareketlilik azalmaya başlamış ve bölgede ki turisttik yaşam faaliyetlerinde düşüşler yaşanmaya başlamaktadır.     Altınca aşama olarak durgunluk sonrası, düşüş ya da yeniden canlanma yaşanmaktadır. Bu son aşama iki olasılıklıdır. Yerel halkın ortak karar varması gerekmektedir. İki ihtimal vardır ya durgunluğu kabul edip daha çok düşecekler, ya da durgunluğu bölgede yeni faaliyetler çoğaltarak yeniden canlanmayı sağlayacaklardır. Butler’ın bu yaşam eğrisi modeli destinasyon alanlarının gelişimi açısından çok önemlidir. Destinasyon olmak isteyen bölgeler bu modeli göz önüne alarak daha sağlıklı bir turizm alanı yaratabilirler. 


REKREASYON ÇATIŞMA TEORİSİ

    Ankara’da yaşayan Emir, Arda, Eda ve Ece yakın arkadaş grubudur. Bu dört genç şehir hayatından sıkılmış, iş yüklerini üzerlerinden atmak için ortak bir tatil yapmak ister. Emir ve Arda Antalya Kaş’a gitmek istemektedirler. Eda ve Ece ise İzmir Çeşme’ye gitmek istiyorlardır. Arda ve Emir, Eda ve Ece’yi ikna etmek için “ne yapacağız orada, Antalya’da daha çok gezilecek yer hem bütçe açısından da çok uygun” gibi söylemlerde bulunarak arkadaşlarını ikna ederler.

    Eda ve Ece ilk önce ikna olmayıp Çeşme’yi isteseler de ısrarlara dayanamayıp kabul etmişlerdir. Tatil yerini belirleyen arkadaş grubu otel seçiminde de çatışma yaşamıştır. Eda ve Ece çok yıldızlı ve denize sıfır bir otel isterler ancak Emir ve Arda otelin çok fazla lüks olması gerekmediği ve uygun fiyatlı, normal bir otelde kalmalarının daha iyi olacağını söyleyerek küçük çaplı bir çatışma yaşarlar. Otele karar veren dört arkadaş, tüm hazırlıkları tamamlar ve tatil için yola çıkarlar. Daha sonra otele giderler, dinlenirler. Akşam olur ve hep beraber haftalık plan yapmaya başlarlar. İlk iki günün planlanmasında hiçbir sorun yaşamayan arkadaş grubu, üçüncü güne geldiklerinde Emir ve Arda şehirde oynanacak bir futbol maçının olduğunu ve izlemek istediklerini, hep beraber gitmeyi teklif ederler. Eda ve Ece, maç izlenmesinin sırası olmadığını, tatile geldiklerini ve gezip dolaşmak istediklerini söylerler. Emir ve Arda maç izlemenin çok iyi geleceğini, herkesin bu aktiviteden keyif alacağını savunmaktadır. Eda ve Ece tatil günlerinin boşa gideceğini düşünerek bu teklifi kabul etmezler.

        Emir ve Arda maç izlemeye gideceklerini ve o gün için Eda ve Ece’nin ayrı bir plan yapmalarını söyler. Böylelikle o gün geldiğinde Emir ve Arda maç izlemeye giderler bu sırada Eda ve Ece ise yüzmek için denize giderler. Yaşanılan ufak tatsızlıklardan sonra tatillerine devam etmişlerdir.

  

    KAYNAKÇA

  •         Aliağaoğlu, A. Ve F. Çiltepe. (2020). Kömür ve Ölümün Buluştuğu Yer: Hüzün Turizmi Açısından Soma Maden Faciası. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Cilt:24. Sayı: Özel sayı. Ss:131-150. İndirme Haziran 24, 2021. 
  •          Altıntaş, V. (2010). Turizm Gelişiminin Yerel Halkın Yaşam Kalitesi Üzerine Etkileri: Alanya Bölge Modeli. Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Anabilim Dalı. Yayımlanmamış Doktora Tezi. İndirme Haziran 24, 2021.

CEREN YİĞİT

“TURİZM SOSYOLOJİSİ” için 2 yanıt

  1. Aytar Dergi avatarı

    Teşekkür ederiz.

  2. Adsız avatarı
    Adsız

    Çok güzel olmuş. Görsel bakımdanda göze hitap ediyor. Bayıldım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha Fazla Yazı