Anı Yaşamak Mı, Telefonda Depolamak Mı?

Anları yaşıyor muyuz? Biriyle buluştuğumuzda, bir yere gittiğimizde telefonlar olmadan konuşabiliyor muyuz? Güzel bir manzara gördüğümüzde kameralar hislerimizden önce dışarıya çıkıyor güzel olarak algıladığımız anı çekmek için. Gördüklerimizi gerçek zamanlı yaşamak yerine onları çerçeveletmek, arşivlemek istiyoruz. Yaşanılanların, gözlerin izlediklerinin sadece zihinlerde kalması neden bizi rahatsız edebiliyor?

Geçmişte gittiğimiz yerlerin fotoğraflarıyla dolu birçoğumuzun telefon hafızası. Daha az hatırlamaya başlıyoruz, çünkü bu hatırlama işini telefonlara bıraktık. Onun bizim anılarımızı bizden daha iyi yaşatacağını ve anımsayacağını düşünüyoruz.

Ortalama 60 yıl sonra depoladıklarımız tarihe karışacak, bu yazılanların yazarları gibi. O anda yaşadıklarımızla birlikte uçup gideceğiz. O akşam güneşini güzel açılardan yakalamadan sonra milyarlarca kez o yerden yeniden çekilecek. Fakat siz belki bir daha o güneşi o açıdan o anda göremeyeceksiniz. Ya da yanınızdakiyle o güneşi bir daha paylaşamayacaksınız.

Bırakın manzaranın, konserin, o doğa olayının fotoğrafını. Asıl manzara kendiniz ve varsa yanınızdakilerle yaşadığınız o minik saniyeler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir