Kardeşi kardeşe kıydıran, aynı toprağın evladını, aynı bayrağın yiğidini, aynı vatanın evladını birbirine düşman eden evladın anası anayım ben ana!
Ben de anayım, hem de doğduğum günden bu yana anayım. Ben de anayım, hem de ilk adım atışımdan, gülüşüm, ilk hecem, Allah’ımın beni annemin karnında bir kadın olarak yarattığı o küçük cenin oluşmasından beri anayım.
Yüce Yaradan bana bu fani dünyada hediyelerin en güzeli olan annelik mertebesine ulaştırdı. Öbür dünyada cennet kapılarının yolunu gösteren iki tane evlat verdi.
Anayım bende anayım, ama sadece Allah’ımın bana verdiği o güzel iki tane değerli dünyalara bedel cennet kokulu yavrularımın değil, ben sadece yüzü gülen, karnı doyan, üstü başı tertemiz çocukların annesi değilim.
Ben sadece eli kitap tutan, ekmeğini alın teriyle kazanan. Helal ekmek yiyip çorbasını yetim öksüz ve garibanla paylaşan çocukların anası değilim.
Ben sadece telli duvaklı gelin olan, evin direği, geleceğimin teminatı, soy ağacımın cennet elmalarını bana sunan yiğidimin anası değilim.
Ben sadece gözünden akan bir damla gözyaşına ömrümü verdiğim, saçının her teline canımı adadığım, ömrümü ömrüne adadığım iki yetimimin anası değilim.
Ben sadece pembe elbiseler giyip, kırmızı ayakkabılarla dans eden peri masalı çocukların annesi değilim. Ben sadece elinde ekmeği, altında lüks arabası ile baba parasıyla ayakta duran gününü gün eden çocukların anası değilim.
Ben yeni tomurcuk açmış, her biri birbirinden kıymetli, her biri canımızdan can verdiğimiz ömrümüzü onlara adadığımız bir bakışı, bir gülüşü, bir anne deyişine kurbanlar olduğumuz, vatanı için milleti için, benim yavrularımın geleceği için, Allah’ımın bizi yarattığı kutsal toprağımız için, atalarımızın kanı ile boyadığımız al bayrağımız için canlarını veren benim evlatlarım benim canlarım benim geleceğimin teminatı için canından olan tüm şehit çocukların anasıyım ben.
Benim çocuklarım için, benim vatanım için, benim toprağım benim al yazmalı bayrağım için gonca gül iken dalından koparılan, dünyaya getirdiği anasının yüreğine kor ateşler koyan baba ocağına ateşler düşüren şehit çocukların anasıyım ben.
Gençliğine doymadan gözleri açık giden, damatlık mertebesine erişmeden, al bayrağa sarılı tabutlarda uzanan, gözü yaşlı yetimlerini Yaradan’a emanet ederek arkada bırakan, al duvaklı yârine doymadan, canım cananım, gönül bağım, çocuklarımın anası benim nazlı yârim diye toprağa sarılan tüm şehitlerin anasıyım ben.
Anayım ben ana. Analık mertebesine ulaşmış dünyanın en şanslı kadını anayım ben ana. Ağlayan tüm şehit anaları gibi gözü yaşlı, bağrı yanık yavrularına doymadan toprağa veren, anayım ben ana. Damat diye al bayrağa sardığım, tabutunun arkasında milyonlarca düğün alayı ile uğurladığım, davul zurna ile düğün alayını karşılayamadığım, damat diye ceylan gözlü yarinin koynuna koyamadığım, yüreği yanık, gözü yaşlı yiğidini toprağa vermiş anayım ben ana.
Koklamaya kıyamadığım evladımı acımadan al kanlara boyayıp, toprağa yar eden, anaların anası anayım ben ana.
Gözü dönmüş vatan hainlerini dokuz ay karnında taşıyıp helal sütüyle doyuran, eli ekmek tutmadan silahın namusundur, öldürmek helalindir deyip onun yüreğini kin ile dolduran anaların anası anayım ben ana.
Kardeşi kardeşe kıydıran, aynı toprağın evladını, aynı bayrağın yiğidini, aynı vatanın evladını birbirine düşman eden evladın anası anayım ben ana.
Her şehit haberinde, duymamak için kulaklarımı sağır ettiğim, görmemek için gönül gözümü kör ettiğim, acıların en büyüğüyle gözümden akan kanları yollarına sel ettiğim, canımdan can verdiğim yiğidime sevgiyle sarılıp bana bin kez daha bin kez daha bağışladığı için Yaradan’ıma şükrettiğim anayım ben ana.
Her nefes alışımda, her secdeye varışımda, el açıp, Yaradan’ıma sığınışımda, evladına doymayan yüreği yanık, gözlerinden kan akan, vatanı, milleti, toprağı, bayrağı için benim evlatlarım için sizin evlatlarınız için canından can evladını şehit veren anneler için dualar eden, Rabb’ine sığınan anayım ben ana.
Evladıma her sarılışımda, gözlerinin içine her bakışımda, önüne koyduğum her lokmada, saçının telini her okşayışımda, onun her nefes alışında, dualar ediyorum her şehit yavruma, şükranlar sunuyorum onu doğuran her anaya, bin kez bin kez daha sığınıyorum evladımı bana bağışladığı için Yaradan’ıma.
Yaradan’ım. Yine yaktı yüreğimizi zalimler, aldı bizden yiğitlerimizi koydu yuvamıza kor ateşleri, yıktı yuvamızın direğini, aldı elimizden geleceğimizi.
Aç cennet kapılarını, aratma onlara ana yüreğini, eriştir en güzel mertebene, yalan dünyada yaşayamadıkları muratları ver onlara, sabır ver analarının yüreğine, cennet eyle gönül bahçelerine. Sen verdin, sen aldın ölümlerin en güzeliyle ödüllendirip eriştirdin şehit mertebesine.
Af eyle günahlarını, kabul et cennetine.
Yavrularımızın emaneti sana Yaradan’ım..!
21.10.2011
Fatma SAYILIR
Bir yanıt yazın