SANAT ESERLERİNDEN ESİNLENİLMİŞ FİLM SAHNELERİ: KAÇINI BİLİYORDUN?
Sanat, tanımı çok geniş ve göreceli olmakla birlikte TDK’de bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık olarak ilk anlamı verilmiştir. Film de sanatın içerisindeki onlarca içerikten birisi olarak karşımıza çıkar. Seyir zevki yüksek olup kişiden kişiye göre sevilen birçok türü bulunmaktadır.
Fimleri film yapan şey yönetmenin seçimlerinden ve çekildiği dönemin anlayışından ibarettir diye kısaltabiliriz. Bu seçimler kimi zaman onun kariyerini bitirebildiği gibi kimi zaman da bütün dünya tarafından kaliteyle adının yan yana geçmesine olanak sağlar. Bu olanağın oluşması için popülarite, tarih, insani duygular gibi çoğaltabileceğimiz insanın hayatıyla iç içe olduğu bir kavramları işlerler. Kimileri de yazımıza konu olan kavramı işler ki, filmlerdeki bu detayları anlayabilmek için biraz bilgi birikimine ve o konuya karşı eğilime ihtiyaç duyarsınız. O konu da sanat eserleridir.
Sizlere çeşitli uluslara mensup yönetmenlerin filmlerinde akılda kalıcı ya da geçici sahnelerde esinlendikleri ve filme uyarlamış oldukları sanat eserlerini aşağıya sunuyorum. Bu filmlerden hangilerini izlediğinizi yorum olarak yazarak diğer yorumlarla kendinizi karşılaştırabilir, bu filmlerin dışında sanat eserlerinden esinlenen film sahnelerini biliyorsanız bizi bilgilendirebilirsiniz.

- Akira Kurosava, Düşler, 1990
- Van Gogh, Buğday Tarlası ve Kargalar, 1890
- Mincente Minelli, Yaşam Arzusu, 1956
- Van Gogh, The Night Cafe, 1888


- Star Wars 3, George Lucas, 2005
- Düşmüş Melek, Alexandre Cabanel, 1847
- Koparılmış Gözle Otoportre, Victor Brauner, 1931
- Terminatör: Yok Edici, James Cameron, 1984


- Gece Kuşları, Edward Hopper, 1942
- Cennet Parası, Herbert Ross, 1981
- Pan’in Labirenti, Guillermo del Toro, 2006
- Çocuklarını Yiyen Satürn, Francisco Goya, 1823


- Savaşın Apotheosis’i, Vasily Vereshchagin, 1871
- Yüzüklerin Efendisi, Peter Jackson, 2003
- Diriliş, Alejandro González Iñárritu, 2016
- Metropolis, Fritz Lang, 1927
- Babil Kulesi, Pieter Bruegel, 1563


- Truman Show, Peter Weir, 1998
- Ay Işığı Altında Mimarlık, Rene Magritte, 1956
- Filler, Salvador Dali, 1948
- Mad Max, George Miller, 2015


Labirent, Jim Henson, 1986
Görecelik, M. C. Escher, 1953
- Otomatik Portakal, Stanley Kubrick, 1996
- Van Gogh, Tutuklular Çemberi, 1890


- Başlangıç, Christopher Nolan, 2010
- Artan ve Azalan, M. C. Escher ,1960
ÂRÂ





Users Today : 580
Users Yesterday : 737
Views Today : 1687
Total views : 290493
Who's Online : 1
Başlangıç, Otomatik Portakal, Truman Show, Metropolis ve Yüzüklerin Efendisi’ni izlemiştim ama birçoğunu fark etmemiştim. Paylaşım için teşekkürler.
Rica ederiz.
Sinemanın resim sanatından etkilenmesine çok güzel örnekler olmuş.
Güzel bir yazı.
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederiz.
Sanat ve sanatçıların birbirlerini etkilediğini kanıtlayan çok güzel ve ilgi çekici bir yazı olmuş. Zihinde yer eden şeylere yenisi eklendiğinde aradaki ilişkilendirme kolaylaştığından filmlerdeki bazı sahnelerin bizde unutulmaz olması da bu yüzden olması gerek. Bu tarz yazıların devamını merakla bekliyoruz.
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederiz.
Tebrikler
Teşekkür ederiz.
Başarılı bir çalışma olmuş tebrik ediyorum
Çok Teşekkür ederiz.
İlgi çekici güzel bir çalışma olmuş tebrik ederim.
Teşekkür ederiz.