DOĞUMDAN ÖLÜME YOLCULUK
Hayattaki yolculuğumuz doğum ile başlar. İnsanoğlu yalnız doğar ama çıktığı bu yolculukta yalnız değildir. Bizlere ilk olarak anne-babamız ve bizleri sevenler refakat eder. Onlar bizleri besler, bakar, kolkanat gerer ve büyütür.
Her işte olduğu gibi hayat yolculuğunda da emekler, sıralar, yürür ve hatta koşarız. Yolumuz her zaman dümdüz değildir. Yolda bazen sarp geçitlerden geçer, patikalarda dolanıp engelleri aşarız.
Yol ayrımları karşımıza çıkabilir. Bu yol ayrımlarındaki tercihlerimiz bizlerin hayatlarına yön verir. Yolculuğumuz esnasında zorluklarla mücadele etmek, engelleri aşmak, yaptığımız tercih ve seçimler hayat tecrübesi olarak aslında bizlere bir kazanımdır.
Kimi zaman yola tek başımıza çıkarken kimi zamanlarda da yanımızda birileri bulunabilir. Bazen de yola çıktıklarımızın dışında bu yolculuğa yolda katılanlar vardır. Yola çıktıklarınızı yolda bulduklarınıza değişmeyin derler ama bana göre bu durum değişkenlik gösterebilir. Yola çıktıklarımız her zaman iyi olacak diye bir kaide yoktur. Yolda bulduklarımız yola çıktıklarımızdan iyi olabilir. Yolda çıktıklarımız ya da yolda bulduklarımız önemli olan hayatımızdaki çürük elmaları çıkarıp yolculuğumuza sağlam olanlarla devam etmektir.
Her şeyin olduğu gibi yolun olmasa da bu yolculuğun da bir sonu vardır. İlk olarak yalnız başladığımız yolculuğumuz yine yalnız son bulur. Yollardaki kalabalıklar gün gün birer birer unutulur. Bu mutlak sonda bedenlerimiz toprak olsa da iz bırakanlar, hayata değer katanlar, insanların hayatına dokunanlar, hayırlı işler yapanlar ve doğru yaşayanlar ölmezler.
Hayatın telaşına kapılmadan, hırslarımıza yenik düşmeden, çalmadan, çırpmadan, kul hakkı yemeden ve en önemlisi kalp kırmadan güzel anılarak, hoş bir seda bırakarak yolculuğunuzu tamamlamanız dileğiyle…
İşte geldik gidiyoruz.
Ferhat R. KİBAROĞLU
Bir yanıt yazın