Türkiye

aytardergi@gmail.com

loading…

NİKOLA TESLA 1: ELEKTRİĞİN YOLUNDA

Nikola Tesla, elektriğin büyüsünü insanlığın hizmetine sunan bir vizyoner, modern çağın temel taşlarından birini döşeyen bir mucitti. Hayatını elektriğin gizemli yollarında geçirdi; bir fırtınalı gecede başlayan bu yolculuk, onu köyünden alıp dünya sahnesine taşıdı. Peki, Tesla nasıl oldu da elektriğin efendisi haline geldi? Onun hikayesi, bir çocuğun merakından doğan ve dünyayı aydınlatan bir destana dönüştü.

Fırtınada Doğan Bir Merak

Tesla’nın elektriğe uzanan yolu, 10 Temmuz 1856’da, Smiljan’da, gök gürültülü bir yaz gecesinde başladı. Annesinin anlattığına göre, şiddetli bir fırtına eşliğinde dünyaya gelen Tesla, sanki doğuştan bu gizemli güce çekilmiş gibiydi. Babası Milutin, bir Ortodoks rahip ve bilgili bir adam; annesi Đuka ise pratik zekasıyla evi çekip çeviren bir kadındı. Beş kardeş arasında dördüncü olan Tesla, doğayla iç içe bir çocukluk geçirdi. Smiljan’ın derelerinde tahtadan su çarkları yaparak saatlerce izler, annesinin mutfak aletlerini inceleyerek mekanik dünyaya ilk adımlarını atardı. Bir gün kedisinin tüylerinden çıkan statik elektriği fark ettiğinde, bu küçük kıvılcım onun zihninde büyük bir soru işareti uyandırdı: Bu güç neydi ve nasıl kontrol edilebilirdi?

Zekası, henüz küçük yaşlarda parlıyordu. Karmaşık problemleri zihninden çözebiliyor, gördüğü her şeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlıyordu. Ancak bu yetenekleri, bazen canlı hayaller görmesine yol açıyor, onu hem büyüleyici hem de yalnız bir çocuk haline getiriyordu. Sayılara, özellikle 3’e olan takıntısı ve temizlik konusundaki titizliği de o yıllarda şekillenmeye başladı. Elektriğin yolunda ilk adımlarını atan Tesla, babasının rahip olma hayallerine rağmen bilime tutundu. Genç yaşta geçirdiği bir kolera hastalığı onu ölümün eşiğine getirse de, bu zorlu sınavdan güçlenerek çıktı.

Elektriğin Peşinde Bir Genç

Tesla’nın yolculuğu, Avrupa’da devam etti. Graz Teknik Üniversitesi’nde mühendislik okudu, ancak okulu tamamlamadan ayrıldı. Prag’da kısa bir süre eğitim alsa da asıl bilgisini kendi kendine geliştirdi. Budapeşte’de bir telefon şirketinde çalışırken alternatif akım (AC) fikri zihninde şekillenmeye başladı. Elektriği uzun mesafelere taşıyabilecek bir sistem hayal ediyordu, ama Avrupa’da bu vizyonunu gerçekleştirecek desteği bulamadı. 1884’te, 28 yaşında, cebinde birkaç sentle Amerika’ya adım attı. New York’ta Thomas Edison’un şirketinde işe başladı, ancak Edison’un doğru akım (DC) sistemine bağlılığı ile Tesla’nın AC tutkusu çatıştı. Tesla, elektriğin daha verimli bir yolunu bulduğuna inanıyordu ve bu inançla kendi yolunu çizmeye karar verdi.

Elektriği Dünyaya Sunan Zafer

1887’de kendi şirketini kuran Tesla, alternatif akım sistemini geliştirdi. George Westinghouse ile iş birliği yaparak Niagara Şelaleleri’nde ilk hidroelektrik santrali hayata geçirdi. Bu, elektriğin modern dünyaya yayılmasının başlangıcıydı. AC’nin zaferi, Tesla’yı üne kavuşturdu, ama o paraya değil, hayallerine değer veriyordu. Kablosuz enerji iletimi gibi çığır açan fikirleri vardı; Wardenclyffe Kulesi ile elektriği havadan taşımayı düşlüyordu. Ancak maddi zorluklar bu hayalini yarıda bıraktı.

Tesla’nın kişisel hayatı da elektriğin yolunda şekillendi. Hiç evlenmedi, yalnız bir yaşam sürdü. Güvercinlere duyduğu sevgi, sayılara takıntısı ve eksantrik alışkanlıkları, onu hem bir dahi hem de bir gizem haline getirdi. Elektrik, onun hem dostu hem de yoldaşıydı.

Yolun Sonu ve Ölümsüz Bir Miras

Kariyerinin son yılları maddi zorluklarla geçti. Wardenclyffe gibi projeler tamamlanamadı, ama Tesla asla pes etmedi. 7 Ocak 1943’te, New York’taki bir otel odasında, 86 yaşında hayata veda etti. Ölümünden sonra unutulmuş gibi görünse de, 20. yüzyılın sonlarında dehası yeniden keşfedildi. Bugün, elektriğin her köşesinde onun izi var; adını taşıyan teknolojilerle anılıyor.

Nikola Tesla, elektriğin yolunda bir ömür geçirdi. Çocukluk merakından doğan bu tutku, dünyayı aydınlatan bir mirasa dönüştü. Onun hikayesi, elektriğin sihrini çözmekle kalmayıp, insanlığın geleceğine ışık tutan bir dahinin yolculuğudur.Bir sonraki yazımızda Tesla’nın icatlarından bahsedeceğiz; o zamana kadar hoşça kalın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha Fazla Yazı