Rumi Takvim, Osmanlı İmparatorluğu’nda kullanılan ve güneş yılına dayanan bir takvim sistemidir. Bu takvim, Gregoryen takvimine benzer şekilde, yıl uzunluğunu 365 gün (artık yıllarda 366 gün) olarak kabul eder, ancak başlangıç tarihi ve yılbaşı günü farklıdır. Rumi takvimi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, özellikle 1826 yılında resmen kabul edilmiştir ve Cumhuriyet’in ilanına kadar kullanılmıştır.
Rumi Takviminin Özellikleri
- Yıl Başlangıcı: Rumi takviminin yılbaşı, 1 Mart olarak kabul edilirdi. Bu, Gregoryen takviminde yılbaşı olan 1 Ocak gününden farklıdır. Rumi takviminde yıl, 1 Martta başlar ve 28 veya 29 Şubat’ı içeren bir yılın sonu 28 Şubatta biter.
- Takvim Düzeni: Rumi takvimi, 12 aydan oluşur ve her ayın genellikle 30 gün olduğu kabul edilir. Ancak Şubat ayı, 28 veya 29 gün olabilirdi. Ayrıca, her 4 yılda bir artık yıl uygulanarak, Şubat ayı 29 gün olurdu.
- Gün Sayısı: Rumi yılı, 365 gün (artık yıllarda 366 gün) olarak kabul edilir ve bu, Gregoryen takvimiyle aynı uzunluktadır.
- Aylar: Rumi takviminde aylar, Gregoryen takvimine benzer şekilde sırasıyla gelir:
- Oca (Ocak)
- Şub (Şubat)
- Mart
- Nisan
- Mayıs
- Haziran
- Temmuz
- Ağustos
- Eylül
- Ekim
- Kasım
- Aralık
Rumi Takvimi Kim Tarafından Geliştirildi?
Rumi takvimi, Osmanlı İmparatorluğu’nda 17. yüzyılda kullanılmaya başlandı, ancak III. Selim dönemi (1789-1807) Batılılaşma hareketleriyle dikkat çeker. 1826’da ise Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması sırasında bir takım reformlar yapılmış olsa da, Rumi takvimi asıl olarak Osmanlı’da II. Mahmud döneminde (1839) resmen kabul edilmiştir. Bu takvim, Hicri takviminin güneş yılına dayalı bir versiyonudur ve özellikle devletin resmi yazışmalarında kullanılmıştır.
Rumi Takvimi Nerelerde Kullanıldı?

Rumi takvimi, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nda yönetimsel, ticari ve dini amaçlar için kullanılmıştır. Ayrıca, Osmanlı’dan sonraki dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nde de geçiş süreci devam etmiştir.
- Osmanlı İmparatorluğu: 1839 yılında II. Mahmut dönemi, yönetim işlerinde modernleşme ve batılılaşma çerçevesinde Rumi takvimini kabul etti. Bu takvim, özellikle devlet işlerinde, belgelerde ve resmi yazışmalarda kullanılmıştır.
- Cumhuriyet Dönemi: 1926 yılında, Türkiye Cumhuriyeti, Gregoryen takvimini kabul ederek 1 Ocak’ı yılbaşı olarak belirlemiştir. Ancak, Rumi takvimi Osmanlı dönemine ait bir takvim olarak tarihsel bir kültürel miras olarak kalmıştır.
Rumi Takvimi Hangi Devletlerde Kullanıldı?
Rumi takvimi, temelde Osmanlı İmparatorluğu‘nda kullanılmış ve Osmanlı topraklarında bulunan bazı bölge devletleri tarafından da benimsenmiştir:
1. Irak
Osmanlı’nın haleflerinden biri olan Irak, Osmanlı’dan bağımsız olduktan sonra da Rumi Takvimi’ni bir süre kullanmıştır. Ancak bu takvim, 19. yüzyılın sonlarına doğru yerini daha yaygın olan Gregoryen takvimi ve Hicri takvime bırakmıştır.
2. Mısır
Mısır da, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçasıydı ve Osmanlı’nın Rumi Takvimi burada da kullanılmıştır. Ancak Mısır’da bağımsızlık sonrası yerel yönetimler, kendi takvim sistemlerine yavaşça geçiş yapmışlardır. Mısır’da günümüzde Gregoryen takvimi kullanılmaktadır, ancak Hicri takvimi de hala dini ve resmi işlerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
3. Suriye
Osmanlı’nın bir başka önemli parçası olan Suriye de Rumi Takvimi’ni kullanmış bir bölge olmuştur. Ancak Suriye de, Cumhuriyet dönemiyle birlikte Gregoryen takvimi’ni resmi olarak kabul etmiştir.
4. Lübnan
Lübnan, Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra Fransa’nın manda yönetimi altına girdi ve bu dönemde de Rumi takvimi belirli bir süre kullanılmıştır. Lübnan’da şu an için Gregoryen takvimi kullanılmakta, ancak Hicri takvimi de dini işler için kullanılmaktadır.
5. Balkan Ülkeleri
Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan bazı Balkan ülkeleri de, Osmanlı’nın yönetimi altındayken Rumi takvimini kullanmışlardır. Öreğin, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde, Osmanlı yönetimi sırasında Rumi Takvimi yerleşik hale gelmişti. Ancak bu ülkeler, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra kendi yerel takvim sistemlerine geçmişlerdir.
Rumi Takvimi ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Kullanımı
Rumi takvimi, Osmanlı İmparatorluğu’nda hem resmi belgelerde hem de günlük yaşamda kullanılmıştır. Ancak, Osmanlı’da Hicri takvim de paralel olarak kullanılmaya devam etmiştir. Hicri takvim, dini günler, Ramazan, Kurban Bayramı gibi özel günler için kullanılırken, Rumi takvimi daha çok idari ve ekonomik işlerde kullanılıyordu.
- Ticaret ve İdari İşler: **Rumi takvimi, devletin ticari ilişkileri, resmi yazışmaları ve hükümet işlerinde kullanılırdı. Ayrıca, özellikle büyük şehirlerde ve ticaretle uğraşan halk arasında bu takvim yaygın olarak kabul görmüştür.
- Dini Günler: Osmanlı’da, dini bayramlar ve etkinlikler Hicri takvimine göre düzenlenirdi. Ancak, Rumi takvimi sadece idari işler için kullanılmıştır.
Sonuç
Rumi takvimi, Osmanlı İmparatorluğu’nda güneş yılına dayanan ve 1 Mart’ı yılbaşı olarak kabul eden bir takvim sistemidir. Bu takvim, 1839 yılında kabul edilmiştir ve Osmanlı’nın son yıllarında, özellikle idari işler ve ticaretle ilgili olarak kullanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, 1926 yılında Gregoryen takvimini kabul etti ve Rumi takvimi resmi olarak kullanılmaz hale geldi. Ancak, Rumi takvimi bugün tarihi belgelerde ve Osmanlı dönemiyle ilgili çalışmalarla hatırlanır.
ÜLGEN
Bir yanıt yazın