CEZZAR AHMET PAŞA KİMDİR?
Hayatının ilk vakitlerine dair bilgilere sahip olamadığımız Cezzar Ahmet Paşa’nın 1720 ile 1735 tarihleri arasında Bosna’da doğduğu tahmin edilmektedir. Orada Hekimoğlu Ali Paşa’nın hizmetine girerek 1756 yılında yine onunla birlikte Mısır’a gitmiştir.
Mısır’da bir süre Ali Paşa’yla birlikte kaldığı sıralarda Boşnak lakabıyla tanınmaktaydı. 1758’de hacca gittikten sonra ardından Mısır Kahire şeyhülbeledi Bulutkapan Ali Bey’in adamlarından olan Buhayre kâşifi (sancak beyi) Abdullah Bey’in hizmetine girdi. Ancak Abdullah Bey de Hunadi urbânına karşı yaptığı seferde öldürülmesi üzerine Buhayre kâşifliğine kendisi getirildi. Ayrıca Hunadi urbânına yapılan seferde birçok rakibi develeriyle birlikte öldürdüğü için “deve kasabı” anlamına gelen Cezzar unvanını almıştır. Bundan sonra resmi kayıtlara da bu unvanla çıktığı belgelerde görülmektedir.
Geçen zamanla birlikte Cezzar Ahmet Paşa’nın gücü ziyadesiyle artmış, kurduğu askeri kuvvetle âsi urbân ve aşiretlerle mücadeleye başlamıştır. Osmanlı’nın ona karşı otoriteye bağlılığı konusunda endişeleri olsa da Şam ve Sayda valilikleri arasında karışıklıkları çözmesi nedeniyle onu desteklemeyi uygun görmüşlerdir.
Topraklardaki karışıklıkları düzeltirken bir yandan da Akka merkezli kurduğu yönetimin çevresindeki hububat ve ipek ticaretini tekeline almıştı. Ticarette endişeleri artan Fransızlar durumu İstanbul’daki elçilerine bile iletmişlerdir. Ancak Fransızlar da onun gücünün karşısında iyi niyetlerini göstermekten başka bir çarelerinin olmadığını fark etmişlerdir. Ta ki Napolyon gelene kadar.
Mısır’ı işgal eden Napolyon’un bu hareketine büyük bir tepki gösteren Osmanlı hükümeti, yapılan müzakereler sonucu, Mısır’ı çok iyi tanıyan Cezzar’ı Mısır seraskeri olarak tayin edip gerekli asker ve malzeme yardımı göndermeyi kararlaştırdı.
Napolyon da Mısır’da sıkışınca Suriye bölgesine ilerleyip bu bölgedeki Akka’yı kontrol altına almayı karar verdi. 1799 yılındaki hücumlarla başlayan Akka muhasarası sırasında İngiliz donanmasından da yardım gören Cezzar bunlara şiddetle karşı koydu. Kuşatmada yeni kurulmuş Nizâm-ı Cedîd askerine mensup bir kuvvet Akka’da bulunduğu gibi İstanbul’dan da donanma ile yeni askerî kuvvetler gönderilmişti. Birbiri ardınca yaptığı saldırılardan bir sonuç alamayan Bonapart, yardım kuvvetlerinin yetişmesinden bir süre sonra 20 Mayıs’ta kuşatmayı kaldırıp geri çekilmeye mecbur oldu.
65 yaşlarında Napolyon karşısında zafer kazanan Cezzar Ahmet Paşa, iyice yaşlandığı bu tarihlerde istiklâle kadar gidebilecek çok geniş bir nüfuz sahasını idare fırsatını yakalamış oluyordu. Fakat bu elverişli durum fazla sürmedi, Bir süre sonra her bakımdan geliştirip kendisine merkez yaptığı Akka’da 23 Nisan 1804’te vefat etti.
Napolyon’un bu başarısız girişimi karşısında ise “Akka’da durdurulmasaydım, bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim!” ve “Kader beni ihtiyarın oyuncağı yaptı.” sözlerini söylemiştir.
Geçen zamanla birlikte Cezzar Ahmet Paşa’nın gücü ziyadesiyle artmış, kurduğu askeri kuvvetle âsi urbân ve aşiretlerle mücadeleye başlamıştır. Osmanlı’nın ona karşı otoriteye bağlılığı konusunda endişeleri olsa da Şam ve Sayda valilikleri arasında karışıklıkları çözmesi nedeniyle onu desteklemeyi uygun görmüşlerdir.
Topraklardaki karışıklıkları düzeltirken bir yandan da Akka merkezli kurduğu yönetimin çevresindeki hububat ve ipek ticaretini tekeline almıştı. Ticarette endişeleri artan Fransızlar durumu İstanbul’daki elçilerine bile iletmişlerdir. Ancak Fransızlar da onun gücünün karşısında iyi niyetlerini göstermekten başka bir çarelerinin olmadığını fark etmişlerdir. Ta ki Napolyon gelene kadar.
Mısır’ı işgal eden Napolyon’un bu hareketine büyük bir tepki gösteren Osmanlı hükümeti, yapılan müzakereler sonucu, Mısır’ı çok iyi tanıyan Cezzar’ı Mısır seraskeri olarak tayin edip gerekli asker ve malzeme yardımı göndermeyi kararlaştırdı.
Napolyon da Mısır’da sıkışınca Suriye bölgesine ilerleyip bu bölgedeki Akka’yı kontrol altına almayı karar verdi. 1799 yılındaki hücumlarla başlayan Akka muhasarası sırasında İngiliz donanmasından da yardım gören Cezzar bunlara şiddetle karşı koydu. Kuşatmada yeni kurulmuş Nizâm-ı Cedîd askerine mensup bir kuvvet Akka’da bulunduğu gibi İstanbul’dan da donanma ile yeni askerî kuvvetler gönderilmişti. Birbiri ardınca yaptığı saldırılardan bir sonuç alamayan Bonapart, yardım kuvvetlerinin yetişmesinden bir süre sonra 20 Mayıs’ta kuşatmayı kaldırıp geri çekilmeye mecbur oldu.
65 yaşlarında Napolyon karşısında zafer kazanan Cezzar Ahmet Paşa, iyice yaşlandığı bu tarihlerde istiklâle kadar gidebilecek çok geniş bir nüfuz sahasını idare fırsatını yakalamış oluyordu. Fakat bu elverişli durum fazla sürmedi, Bir süre sonra her bakımdan geliştirip kendisine merkez yaptığı Akka’da 23 Nisan 1804’te vefat etti.
Napolyon’un bu başarısız girişimi karşısında ise “Akka’da durdurulmasaydım, bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim!” ve “Kader beni ihtiyarın oyuncağı yaptı.” sözlerini söylemiştir.
Meraklısına okuma önerileri
- İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Bonapart’ın Cezzar Ahmed Paşa’ya Mektubu ve Akkâ Muhasarasına Dair Bir Deyiş, Cilt: 28 Sayı: 111, 1964.
- Selda Güner, Cezzâr Ahmed Paşa (Ö. 1804) Hakkında Bir Takrîr Münasebetiyle Suriye’de İktidar Oyunları, Cilt: 79 Sayı: 284, 2015
- TDV İslam Ansiklopedisi, Cezzar Ahmed Paşa
ÜLGEN
Bir yanıt yazın