YENİ DÜNYA DÜZENİNDE İYİLİK
Hiçbir karşılık beklemeden yapılan yardıma iyilik denir.
Zaman değişiyor, dünya düzeni değişiyor, insanlar değişiyor. İnsanların arasındaki ilişkiler değişiyor ve bütün bu değişimle birlikte birçok kavram anlamını yitiriyor. İyilikte anlamını yitiren bu kavramlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor.
Dünyamız aynı dünya ama düzeni ve insanlık değişime uğrayarak öyle bir noktaya geldi ki… Geldiğimiz noktada menfaat ve çıkar üzerine kurulan yeni dünya düzeninin merkezindeyiz. Bu düzeni bir zincire benzetiyorum. İnsanların çıkar ve menfaatleri zincirin halkaları gibi birbirine bağlanmış… Zincirin halkaları kopacak, bu düzen bozulacak diye herkes korkar olmuş. Kimse kimseye karşılık gözetmeden yardım etmiyor.
Hepimizin gündelik yaşam içinde karşılaştığı birçok durum var. Bu olaylar karşısında refleks geliştiremeyen tepkisiz insanlar haline geldik. İyilikten yoksun yürekler kararmış sanki. Bu da inanın aklına şu soruyu getiriyor:
“İnsanlık öldü mü?”
İnsanlar yaşam yolculuklarında birçok yol ayrımıyla karşılaşır. Bizleri tercihlerimiz farklı yönlere yönlendirebilir. Her yönelişte yeni insanlar, yeni olaylar, yeni yaşanmışlıklar bizleri bekliyor olacaktır. Bu süreçte yüreğimizdeki iyiliği yitirmemeye gayret göstermeli, kalp kapımızın kararmasına izin vermemeliyiz.
İyilik yaptığımız ve bize yapılan iyilikler olarak iki türlüdür. Biz biz olalım, yaptığımız iyilikleri insanların başına kakmayalım. Başa kakmak, yapılan iyilikleri yüzüne vurmak ve karşı tarafı rencide etmek manasında gelir.
En’âm Suresi 160. Ayet:
Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kimde bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.
Diyanet İşleri Meali
Ferhat R. KİBAROĞLU
Bir yanıt yazın