Dünyadaki en önemli sanatçılardan biri olan Vincent Willem van Gogh, 30 Mart 1853’te Hollanda’da dünyaya gelmiştir. Sanatını icra etmeye 1881 yılında başlamıştır. Küçük kardeşi Theo ağabeyinin resme olan yeteneğini fark etmiş, ona maddi ve manevi açıdan yardımlarda bulunmaya başlamıştır.
1888 senesinde Fransa’da Arles Kasabası’na gitmiştir. Bu kasabanın sahip olduğu Akdeniz İklimi Vincent’ı büyülemiştir. İlk geldiğinde büyülendiği kasabanın iklimi artık onu bunaltmaya başlamıştır. Çünkü tarlada güneşin altında çalışmak Vincent’ın sinirlerini yıpratmıştır. Bunun yanında belli bir süredir ev arkadaşı olan Paul Gaugin’in küstah tavırları da onu sinirlendirmiştir. Bu yüzden artık onunla yaşamak zor gelmiştir. Bir süre sonra Vincent dayanamayıp o an kesici alet olarak gözüne çarpan usturasını sinirle eline almıştır. Her şey çok hızlı gelişmiştir. Birden usturasını Gaugin’in gırtlağına doğru götürmüş ve buna rağmen Gaugin kendini korumayı başarmıştır. Ancak hırsını alamayan Vincent, usturayla kendi sol kulağını kesmiştir. Onun için her şey sıradan bir durum gibidir. Sanki o anda dünyanın başka yerinde de biri kulağını veya burnunu kesiyor olabilirdi. Öylesine bir soğukkanlılıkla kestiği kulağını bulunduğu kasabanın genelevinden tanıdığı bir kıza götürmüştür.
Kaynak: Gauguin’s Intimate Journals
ÂRÂ
Bir yanıt yazın