Aytar Dergi

Havaların ısınmaya, karların erimeye, ağaçların renk renk çiçekler açmasına, kuşların cıvıl cıvıl ötüşlerine, suyun bolluğuna, gökyüzünün masmaviliğine kavuştuğumuz 21 Mart. Binyılları aşan bir vakittir kutladığımız, doğanın güzelliklerine, yaratılışa şahit olup güzel temennilerde bulunduğumuz bir gün olarak karşımızda.

Atalarımızın geleneklerinde 21 Mart’ta doğanın yeniden dirilmesine sevinçlerinden dolayı kutladıkları bazı adetleri vardı. Bu kutlamalarla yeni yılın başlangıcı ve baharın müjdecisi olan günün bütün yıl sürmesi arzulanıyordu.

ESKİ TÜRKLER’İN YENİ YIL BAYRAMI GELENEKLERİ

İlk olarak doğan güneşi karşılama töreni yapılmaktaydı. Bu şekilde yeni yıla giriş kutlanıyordu. Bu zamanda sonbaharda tedarik edilen yiyecekler azaldığından dolayı zamanla alışagelmiş halde et ve tuz orucu tutuluyordu. Bu oruç sayesinde de arınma (öz Türkçe adıyla arçı) yapılmış olunarak ak-temiz döneme giriliyordu.

GÜNÜMÜZDE NEVRUZ

Nevruz; Anadolu’da, Orta Asya’da, Sibirya bölgesinde, dünyanın her yerindeki Türkler tarafından kutlanmaya devam ediyor. Göktürklerin Ergenekon’dan çıkışının 21 Mart olduğu bilinerek destanlarımız da böylece zihinlerimizde diri şekilde kalmış bulunuyor. Ayrıca 2010’da BM Genel Kurulu bu bayramı Dünya Nevruz Bayramı adıyla ilan etmiştir.

Türk Cumhuriyetleri’nde Nevruz resmî bayram olarak kutlanırken, 1995 yılından itibaren ülkemiz tarafından Bayram olarak kabul edilen bir gün haline gelmiş olup 21 Mart gününü içine alan hafta “Türk Dünyası ve Toplulukları Haftası” olarak da kutlanmaktadır.

Aşağıya Nevruz türküsü örneği bırakarak yazıma son veriyorum. Bayramımız kutlu olsun!

ÜLGEN