Bir zamanlar Nasreddin Hoca, bir mecliste otururken, yanındaki adamın sürekli olarak “Ben Halep’teyken…” diye övündüğünü fark etti. Adam, her fırsatta Halep’te yaptığı büyük işleri anlatır ve dinleyenleri sıkmaktan çekinmezdi. Nasreddin Hoca, bu durumdan oldukça rahatsızdı.
Bir gün yine aynı adam, “Ben Halep’teyken on beş arşın atlarım!” diye övünmeye başladı. Nasreddin Hoca dayanamadı ve söze girdi:
“Hadi canım sen de! On beş arşın atlamak kim, sen kim?” dedi.
Adam şaşkın bir şekilde bakarak, “Doğru söylüyorum, gerçekten atladım!” diye ısrar etti.
Nasreddin Hoca, bu sefer çantasından bir arşın çıkardı ve gülerek şöyle dedi:
“Halep oradaysa, arşın burada. Hadi atla da görelim!”
“Halep orada ise arşın burada” sözünden çıkarılabilecek dersler:
Dürüstlük ve Gerçekçilik: Atasözü, doğru sözlü olmanın önemini vurgular. Yaptığımız işleri abartmak veya yalanlarla övünmek yerine gerçek başarılarımızla gurur duymalıyız.
Övünme ve Alçakgönüllülük: Başkalarını sıkmadan ve kibirlenmeden başardığımız işleri paylaşmalıyız. Kendi başarılarımızı abartmak yerine, alçakgönüllü bir şekilde ifade etmeliyiz.
Başkalarının Takdiri: Başkalarının takdirini kazanmak için gerçek başarılarımızı göstermeliyiz. Yalanlarla kimseyi kandıramayız ve gerçekten başardığımız işlerle övünmeliyiz.
Kendini Kanıtlama: İşlerimizi gerçekçi bir şekilde anlatarak kendimizi kanıtlamalıyız. Abartılı ifadeler yerine, somut başarılarımızı paylaşmalıyız.
BAYBARS
Bir yanıt yazın