Varlık amacı para kazanmak, daha çok kazanmak ve kendini kazandığı ölçüde mutlu hisseden kişilere paraya tapan denir. Paraya tapan insanlar Mizantropi, düşüncesini benimseyen kişiler Mizantrop ya da Mizantropist olarak adlandırılır. Çünkü bu insanlar sosyal değillerdir. Sosyalleşemez, sosyal çevreye giremezler. Sosyal çevreye girememelerinin ve sosyalleşememelerinin tek sebebi parayı her şeyden önde tutmalarıyla beraber para harcama kaygılarıdır.
Hırs; öfke, kızgınlık, azgınlık, sonu gelmeyen arzu istek anlamına gelmekle beraber tasavvufi terim olarak da “Kişinin bir şeyi elde etmek için olanca gücüyle çabalaması, gayeye varmak için haram-helal demeden her vasıtayı meşru ve mübah görme, hedefe ulaşmak için hak-hukuk gözetmemek, tamahkar olmak, kanaatkar olmamaktır.
Paraya tapan insanlar da aşırı derecede hırs vardır. Hırsları gözlerini bürümüş, tek amaç ve gayeleri para kazanmak olup, para kazanmak için ilke ve prensipleri olmadığından hiçbir etik kural gözetmezler. Bu insanların menfaatleri uğruna yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Kendi çıkarları doğrultusunda başkalarının menfaatine olacakları yok sayarlar.
“Kefenin cebi yok.”
Bu atasözü, insanların öldükten sonra dünyevi mal ve mülklerini yanlarında götüremeyeceklerini hatırlatır. İnsanların dünyada sahip oldukları zenginlik, mevki veya mal mülk ölüm sonrası kendilerine bir fayda sağlamaz.
Paraya tapan insanlar tam aksine kefenin cebi olduğunu sanıp yaşamları boyunca kazandıkları bütün malı ve mülkü öbür tarafa götürebileceklerini sanırlar.
Hiç yüz yıl sonrasını düşündünüz mü?
- Hepimiz ailemiz ve arkadaşlarımız olmadan gömüleceğiz.
- Emek vererek inşa ettiğimiz evlerde başkaları yaşayacak.
- Bugün sahip olduğumuz her şeye başkaları sahip olacak.
- Sahip olduğumuz çoğu şey yok olacak, atılacak veya yok edilecek.
- Üzerine servet harcadığımız arabalar da muhtemelen hurdaya çıkacak.
- Torunlarımız kim olduğumuzu bile zor hatırlayacak, bizi anımsayamayacaklar.
- Bir düşünün, kaçımız dedemizin babasını tanıyor?
- Öldükten sonra birkaç yıl daha anılacağız ve sonra birinin duvarındaki bir fotoğraf olarak kalacağız.
- Birkaç on yıl sonra, tarihimiz, fotoğraflarımız ve yaptıklarımız tarihin unutkanlığına karışacak. Hatta anılarımız bile silinecek.
Bir gün bu soruları analiz etmek için duraksasaydık belki de zihnimizi günlük olarak meşgul eden şeylerin %95’i için endişelenmenin ne kadar anlamsız olduğunu anlardık. Bu konuları sadece düşünebilseydik, kesinlikle yaklaşımlarımız, düşüncelerimiz değişirdi ve her şeyi farklı yapardık. Belki de hayatlarımızı, yaşadığımız hayatları daha özgürce keyfini çıkarmamız için kendimizi daha özgür hissederdik.
Bu sözü hatırlayın:
“Eğer 5 yıl sonra önemli olmayacaksa üzülmek için 5 dakikadan fazla zaman harcamayın.”
Not: Sosyal medyadan alıntıdır.
Paraya tapan insanlar bütün bunları sorgulamış olsa da söylenenleri özümseler, yaptıkları hataların farkına varsalar paraya taparlar mıydı? Paranın sadece bir araç, hayatın bir gün; onun da bugün olduğunu anlarlarlar mıydı?
Para birçok şeyi almanıza, ulaşmamıza katkı sağlayabilir. İstek ve arzularınıza ulaşmanıza araç olabilir. Ancak şunu unutmamalısınız ki para kazanma hırsına yenik düşerseniz, kişilik ve karakterinizden düşersiniz. Onlardan ödün vermiş olur, benliğiniz ve insanlığınızı kaybeder, en önemlisi de adamlığınız lafta kalır.
Paranın esiri olmayın, parasız da kalmayın.
Ferhat R. KİBAROĞLU
Bir yanıt yazın